Şehir içme ve kullanma sularının arıtma aşamaları nelerdir?
Şehir içme ve kullanma sularının arıtma aşamaları nelerdir?
Sular yerkabuğunda denizlere ve göllere doğru akarken farklı toprak türleri olan bölgelerden geçer. Bu bölgelerdeki bazı tuzlar bu sularda çözünür. Böylece yeraltı sularında kalsiyum ve karbonat iyonları oluşur. Daha sonra bu sular, gerekli işlemlerden geçtikten sonra, borularla içme suyu olarak evlerimize kadar taşınır. Peki sular evimizdeki musluklara gelinceye kadar hangi arıtma aşamalarından geçer?
Kullanma Sularında Arıtma
İçme ve kullanma sularının taşıması gereken bazı özellikler vardır. Bu özellikler;
- Su, kokusuz, renksiz, berrak ve içimi serinletici olmalı
- Su hastalık yapan mikroorganizma içermemeli
- Suda sağlığa zararlı kimyasal maddeler bulunmamalı
- Su, kullanıma uygun sertlik derecesine sahip olmalı şeklinde özetlenebilir.
Fenoller ve yağlar suya kötü koku ve tat veren maddelerdir. Bu nedenle sular bu maddeleri içermemelidir. Sular renksiz, berrak ve içilebilir sıcaklıkta (8-12°C) olmalıdır. Suyun ideal oksijen konsantrasyonu ise 5 mg/L sınırına sahiptir.
Suda bulunabilen bazı mikroorganizmalar tifo, kolera ve sarılık gibi hastalıklara neden olur. Sudaki zararlı mikroorganizmaları yok etmek için en etkili yol dezenfeksiyondur. Arsenik, kadmiyum, krom, kurşun, cıva ve selenyum gibi zehirli maddeler suda kimyasal kirliliğe neden olur.
Arsenik zehirlenmelerinde felç, sinir sistemi bozuklukları; cıvanın vücutta birikmesi ile baş ağrısı, yorgunluk, ruhi bozukluklar gibi sorunlar görülebilir. Kadmiyum bileşikleri baş ağrısı, susuzluk hissi, sinirlilik ve öksürük gibi rahatsızlıklara neden olur.
Şehir sularındaki bulanıklık estetik açıdan önemli olduğu gibi suyun tadını da etkiler. Suda bulunan asılı katı maddeler
ve çözünmüş organik maddeler bulanıklığa neden olur. Bu nedenle bulanıklık suda istenmeyen maddelerin varlığına
işaret eder.
Dezenfektasyon amaçlı yapılan klorlama işlemi bulanık sularda daha zararlı maddelerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle klorlama işleminin yapılabilmesi için sudaki bulanıklık değerinin belirli bir seviyede olması gerekir. Öte yandan bulanıklığın kaynağı evsel kirlenme, doğal bozunma ve endüstriyel kirlenme de olabilir.
Su Arıtma Süreçleri
Suyun arıtılması yalnızca suların sertliğinin giderilmesi ile sağlanmaz. Ayrıca içtiğimiz suların hastalık yapıcı mikroorganizmalar ve çeşitli kirleticilerden de arındırılması gerekir. Çünkü doğada bulunan mevcut su kaynakları (göl, akarsu, baraj, kuyu vb.) bazı istisnalar dışında içme, kullanma ve sanayinin ihtiyaçları için doğrudan kullanılmaya uygun değildir.
Su arıtımındaki aşamalar dinlendirme, kireç giderme, koagülasyon, havalandırma, klorlama ve koku giderim evreleridir.
Suyun Dinlendirilmesi: Barajlar ve büyük dinlendirme havuzlarında gerçekleştirilen işlem, bulanık suyun dinlendirilmesi sırasında birçok yabancı maddenin dibe çökmesi esasına dayanır. Çöken maddeler, bulanıklığa neden olan katı ve suda çözünmeyen maddelerdir.
Kireç (Sertlik) Giderme: Sert suda bulunan Mg(HCO3)2 ve Ca(HCO3)2 bileşikleri, sert sudan, sönmüş kireç (Ca(OH)2) ilavesiyle çöktürülür ve uzaklaştırılır. OH– iyonu, bikarbonat iyonu ile tepkimeye girerek su ve karbonat iyonu oluşturur. Karbonat iyonu, Ca2+ ve Mg2+ iyonları ile tepkimeye girerek metal karbonatları halinde çöker.
Koagülasyon: Atık su arıtımında, koloidal maddelerle askı halindeki çok küçük taneciklerin çökelmesini kolaylaştırmak için suya ilave edilen maddelere koagülant denir. Koagülasyon aşaması, koagülantların suya ilave edilişiyle hızla karıştırılması ile koloidal ve askıdaki katı maddelerle birleşip kolayca çökebilmesi esasına dayanır.
Havalandırma: Çöktürme havuzlarından geçen atık sular, çelik borular ile havalandırma havuzlarına gönderilir. Bu havuzlarda, suya kirlilik veren maddelerin mikroorganizmaları okside ederek uzaklaştırması için hava oksijeni verilir. Hava filtresi boyutu 0,3 mikrona kadar olan partiküllerin yaklaşık %95’ini giderebilmektedir.
Süzme (Kum Filtresi); Su içerisinde askıda kalabilecek maddelerden arındırılmak için kum filtresinden geçirilir. Genellikle bu işlem sonrasında su aktif kömür olarak bilinen karbon filtreden de geçirilir.
Klorlama ve Koku Giderilmesi: Suların hastalık yapıcı mikroorganizmalardan temizlenmesine dezenfeksiyon denir. En çok kullanılan dezenfeksiyon yöntemi klorlamadır. Klor suya karıştırıldığında sudaki bakteri ve mikroplarla tepkimeye girerek bunları parçalar. Dolayısıyla etkilerini yok eder. Klor, çok eski zamanlardan beri kullanılan iyi bir mikrop öldürücüdür.
İçme ve kullanma suyunun klorlanması 1932 yılında İstanbul’da 1936 yılında Ankara’da başlamış, 1940’tan sonra ülke çapında yaygınlaştırılmıştır.
Kokulu, yoğun ve yeşilimsi bir gaz olan klor, son derece aktif ve tehlikelidir. Klor, suda üreyebilen mikropları öldürdüğü için içme sularını ve yüzme havuzlarını arındırmakta kullanılır. Bu nedenle suların sık sık klorlandırılması gerekir.
Mobil Uygulamamızı İNDİRİN! AÖL Yeni Müfredat Çıkmış Sınav Sorularını Çözün!
Etiketler: Şehir içme ve kullanma sularının arıtma aşamaları nelerdir?
Eklenme Tarihi: 14 Şubat 2017
Konu hakkında yorumunuzu yazın