Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler
İçindekiler
Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler
Öğrenmeyi etkileyen faktörler konusu lise ÖSYS-AYT-YKS veya ÖABT-KPSS gibi farklı düzeylerde ve farklı kaynaklarda temel çatı değişmemekle birlikte farklı şekillerde yer alan bir konu. Burada Lise Psikoloji Ders Kitabı ve AYT-YKS baz alınarak anlatıldı. Aşağıdaki resimde öğrenmeyi etkileyen faktörlerin biraz daha farklı bir sıralanışını görebilirsiniz, siz konu anlatımını esas alın:..
I. Öğrenenle İlgili Faktörler
- Motivasyon(Güdülenme)
- Yaş
- Zeka
- Psikolojik durum ve kaygı
- Türe Özgü Hazır Olma
- Transfer
- Sosyokültürel etkenler
a) Motivasyon (güdülenme):
Öğrenmede istekli olmak demektir. Kişinin öğrenmeye hazır olması ve öğrenmeye ihtiyaç duymasıdır. Motivasyonu sağlamak veya artırmak amacıyla ödül ve ceza yöntemleri uygulanır. Aynı zamanda rekabet ortamıyla da motivasyon sağlanmaya çalışılır. Mesela; normalde İngilizce öğrenmeye ihtiyaç duymayan birisi, yabancı ülkeye gittiği zaman oranın dilini öğrenmeye çalışması gibi.
b) Yaş:
Öğrenme yeteneği 20 yaşa kadar artar, yaklaşık 50 yaşa kadar sabit kalır, ondan sonra düşmeye başlar. Yaşamın son dönemlerinde yeni şeyler öğrenmek iyice zorlaşır.
c) Olgunlaşma: Öğrenme için zorunlu faktördür. Organizmanın bir öğrenebilme yapabilmesi için, o öğrenmenin gerektirdiği olgunluk düzeyine sahip olması gerekir. Mesela; 6 aylık bebeğe yazı yazmayı veya bisiklet kullanmayı öğretemeyiz.
ç) Zekâ:
Zekâ derecesi ile öğrenme doğru orantılıdır. Zekâ derecesi artıkça öğrenmede artar.
d) Genel uyarılmışlık hali: Öğrenme için organizmanın normal düzeyde uyarılmaya ihtiyacı vardır. Aşırı ve yetersiz uyarılma düzeyleri öğrenme için olumsuzdur. Mesela; yatakta ders çalışmak gibi gevşetici eğilim öğrenmeyi engelleyici bir durumdur. Çünkü böyle bir durumda uyarılma düzeyi düşüktür.
e) Psikolojik durum:
Kişinin duyguları, heyecanı, korkuları, kaygıları öğrenmeyi etkiler. Öğrenme için belli oranda kaygı gereklidir. Aşırı ve yetersiz kaygı ise öğrenmeyi olumsuz etkiler.
f) Türe özgü hazır oluş:
Kişinin fizyolojik durumu, genetik donanımı öğrenebilecek konu veya davranışa uygun olmalıdır. Mesela; bir insana uçmayı öğretemeyiz. Görmeyen birine atıcılığı öğretemeyiz.
g) Transfer:
Önceki öğrenilenlerin yeni öğrenilenleri olumlu ya da olumsuz yönde etkilemesine transfer denir. Transfer şu kurala göre gerçekleşir:
1.İki öğrenme alanı (eski bilgilerle yeni öğrenilecekler) içerik, teknik ve ilke bakımından birbirine benzerse olumlu transfer;
2.Çelişir veya çatışırsa negatif transfer olur.
Transfer olumlu ve olumsuz diye ikiye ayrılır.
– Olumlu (Pozitif) transfer:
Önceden öğrenilen bilgilerin yeni bilgiler öğrenilmesini kolaylaştırması durumudur. Öğrenilen davranışlar daha önce öğrenilmiş olana benziyorsa olumlu aktarma gerçekleşir. Mesela; bisiklet sürmesini bilen birisinin motosikleti kullanmayı daha kolay öğrenmesi gibi.
– Olumsuz (Negatif) transfer:
Önceden öğrenilen bilgilerin yeni bilgiler öğrenilmesini zorlaştırmasıdır. Öğrenilen davranışlar daha önce öğrenilmiş olandan farklıysa olumsuz aktarma gerçekleşir. Mesela; direksiyonu soldan olan arabaları uzun süre kullanan birisi, direksiyonu sağdan olan arabayı kullanırken zorlanması veya Q klavye kullanan birisinin, F klavye kullanmakta zorlanması gibi.
h) Sosyokültürel etkenler:
Sosyal etkiler sonunda bireyler şemalar ve tutumlar oluşturur. İnsanın neyi öğrenebileceğini, bütün bu sosyal öğrenmeler de etkiler.
Öğrenmeyi olumsuz etkileyen ve bazı kültürlerde daha fazla görülen bir davranış örüntüsü vardır: öğrenilmiş çaresizlik. Öğrenilmiş çaresizlikte, bazen birey ne kadar çaba harcarsa harcasın sonucu değiştiremeyeceğini düşünür ve artık çaba harcamaz.
II. Öğrenme Yöntemleri İle İlgili Faktörler
a) Aralıklı veya toplu öğrenme:
Öğrenmeyi zamana yayarak kısa çalışma süreleri ile öğrenmeyi yapmak aralıklı öğrenmedir. Mesela; 50 dakika ders çalışıp 10 dakika dinlenerek yapılan çalışma aralıklı öğrenmedir.
Çalışma süresince hiç ara vermeden, dinlenmeden yapılan çalışma ise toplu öğrenmedir. Mesela; son gün sınava hazırlanma veya 3–4 saat aralıksız ders çalışma gibi.
Yapılan araştırmalarda uzun vadede aralıklı öğrenmenin toplu öğrenmeye göre daha iyi sonuçlar verdiği belirlenmiştir. Çünkü toplu çalışmada öğrenilen bilgiler kısa sürede unutulmaktadır. Uzun süreli ve kalıcı bir öğrenme için aralıklı öğrenme daha etkilidir. Toplu çalışma kısa vadede daha avantajlıdır.
b) Bütün halinde veya parçalara bölerek öğrenme:
Öğrenilen konunun tümünün bütün olarak öğrenilmesine bütün öğrenme denir. Öğrenilen konuyu bölümlere ayırarak, her bölümü tek tek öğrenmeye de parçalara bölerek öğrenme denir.
Öğrenilecek konu zor, uzun, anlamsız ve soyut ise parçalara bölerek öğrenme, öğrenilecek konu kolay, kısa, anlamlı ise bütün halinde öğrenme daha avantajlıdır.
c) Sonucun bilinmesi (geri bildirim, dönüt verme):
Öğrenmeyi yapan kişi, konuyu ne derece öğrendiğini bilirse öğrenmesinin derecesi artar. Sonuçların bildirilmesi, hataların görülüp düzeltilmesi imkânı verdiğinden öğrenmeyi olumlu etkilemektedir. Mesela; öğretilen konularla ilgili yapılan sınavların cevaplarının verilmesi.
ç) Okuma, özetleme, anlatma, uygulama:
Okuma tek başına öğrenmede yetersizdir. Okunanların özetinin çıkarılması öğrenmeyi kolaylaştırır. Ayrıca kişinin aktif olduğu anlatma ve uygulama etkinlikleri ile daha kalıcı bir öğrenme gerçekleştirilebilir.
d) Tekrar:
Öğrenme sonrası yapılan tekrarlar pekiştirmeyi sağlar. Tekrar hafızayı güçlendirir. Fakat aşırı tekrar motivasyonu düşürür.
e) Programlı öğrenme ve öğretme makineleri:
Öğretme araçları kullanılarak gerçekleştirilen yöntemdir. Programlı öğretimde öğretim makinelerinden yararlanılmaktadır.
III. Öğrenilecek Konu (Malzeme) İle İlgili Faktörler
a) Öğrencinin gelişim seviyesine uygunluk:
Öğrenilecek konu (malzeme) öğrenenin beden ve zihin gelişimine uygun olması gerekir.
b) Öğrenilecek konu ilgi çekici olması:
Konu öğrenenin ilgisini çekiyorsa ve ihtiyacını karşılıyorsa daha kolay öğrenme olur.
c) Konunun anlamlı, somut ve kısa olması:
Konu kısa, somut ve anlamlı olursa daha kolay öğrenme olur. Soyut, uzun ve anlamsız konular ise daha zor öğrenebilir.
ç) Konuya yatkınlık ve aşinalık:
Öğrenilecek konuya önceden çalışmak, bir ön hazırlık yapmak konunun daha iyi öğrenilmesini sağlar.
d) Çağrışımsal anlam:
Bir malzeme kişide ne kadar çok şeyi çağrıştırıyorsa o kadar kolay öğrenilir. Bireye bir şey ifade etmeyen, bir şey çağrıştırmayan öğrenme malzemesinin öğrenilmesi daha zor olur. Çağrışım benzerlik, zıtlık, ardışıklık, zamanda ve mekânda yakınlık ilkeleriyle yapılır. Mesela; et dendiğinde inek, koyun, yemek gibi kelimeler çağrışım yapar.
e) Kavramsal benzerlikler (gruplama):
Öğrenilen malzemedeki kavramların benzerliğe göre sınıflanması, öğrenmeyi kolaylaştırır.
f) Algısal Ayırt Edilebilirlik:
Diğerlerinden farklı olan, kolayca ayırt edilebilen malzemeler daha kolay öğrenilir. Etrafındaki diğer uyarıcılardan ayırt edilemeyen bir uyarıcının öğrenilmesi zor olacaktır. Mesela; öğretmenler bazı konuları diğerlerinden ayırt etmek için konunun önemli olduğunu, sınavda çıkabileceğini söyleyerek o öğrenme malzemesini diğerlerinden ayırır. Veya öğrenilecek metindeki bazı cümlelerin diğerlerinden farklı olarak “renkli, koyu, başka yazı karakterinde” yazılması da algısal ayırt edilebilirliğe örnektir.
* Öğrenmenin Yapıldığı Ortam
a) Fiziki ortam:
Öğrenmenin yapıldığı ortamın ısı, ışık gürültü gibi özellikler bakımdan normal olması gerekir. Mesela; çok soğuk, sıcak veya çok gürültülü bir ortamda öğrenme zor gerçekleştirilir.
b) Sosyal ortam:
Öğrenciyi ders çalışmaktan uzaklaştıracak uyaranlar olmamalıdır. Mesela; arkadaş çevresi, aile ortamı, kültür, ekonomik şartlar bu sosyal faktörlerdendir.
Öğrenme ve öğrenme yolları için tıklayın!
Öğrenme yollarına devam için tıklayın!
Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler için tıklayın!
Mobil Uygulamamızı İNDİRİN! AÖL Yeni Müfredat Çıkmış Sınav Sorularını Çözün!
Etiketler: Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler
Eklenme Tarihi: 15 Nisan 2018
Konu hakkında yorumunuzu yazın