TYT AYT Tarih 1. Ünite: Dünde Kalanı Öğreten Bilim Tarih
İçindekiler
1. Ünite: Dünde Kalanı Öğreten Bilim Tarih
1.1 TARİH VE ZAMAN
a) Geçmişi, Bizim İçin Günümüze Taşıyan Tarih Bilimi
Tarih, geçmişteki insan topluluklarının yaşamlarını, ilişkilerini, kültür ve uygarlıklarını yer ve zaman göstererek inceleyen bir bilim dalıdır. Tarih bilimi, olayları neden-sonuç ilişkisi içerisinde belgelerle ve tarafsız bir şekilde inceler. İnsan topluluklarının geçmişteki yaşam mücadeleleri, ulaştıkları maddi ve manevi değerler ve bunlar sonucunda oluşan uygarlıklar tarihin temel konusunu oluşturur. Uygarlıkları yaratan topluluklar, bulundukları coğrafi koşullara göre farklı deneyimler yaşamışlar ve bu deneyimlerle gelişim göstermişlerdir.
b) Tarihe Yardım Eden Bilimler
Tarih bilimi tek başına yeterli değildir; diğer bilimlerden de yararlanarak gelişir. Bu bilimler arasında kronoloji, arkeoloji, coğrafya, sosyoloji, epigrafi (eski yazıların incelenmesi), antropoloji (insan ve toplum bilimleri) gibi disiplinler yer alır. Bu bilim dalları, tarihin farklı yönlerini daha ayrıntılı incelemeye ve anlamaya katkı sağlar.
1. Kronoloji (Zaman Bilimi)
Tanım ve Konu: Olayların zaman sırasına göre incelenmesini sağlayan bilim dalıdır. Kronoloji, geçmişteki olayların hangi tarihlerde ve sıralamayla gerçekleştiğini belirlemeye odaklanır. Yöntem: Tarihsel belgeler, yazıtlar ve kaynaklar analiz edilerek olayların kronolojik sıralaması yapılır. Tarihe Katkısı: Kronoloji, olayların doğru sırayla incelenmesini sağlar ve tarihsel sürecin bütünlüğünü korur. Bu sayede tarihçiler, olayların birbirini nasıl etkilediğini ve tarihsel bağlamı daha iyi anlayabilir.
2. Arkeoloji (Kazı Bilimi)
Tanım ve Konu: Eski çağlardan kalma maddi kalıntıları, özellikle de yapılar, eserler ve fosilleri inceleyen bilim dalıdır. Yöntem: Kazı çalışmaları ve yüzey araştırmaları yapılarak kalıntılar gün yüzüne çıkarılır ve analiz edilir. Tarihe Katkısı: Arkeoloji, yazılı kaynaklardan önceki dönemleri aydınlatır ve insanlık tarihine dair somut kanıtlar sunar. Bu sayede tarihçiler, geçmişteki yaşam tarzları ve toplum yapıları hakkında daha geniş bilgi edinebilir.
3. Coğrafya
Tanım ve Konu: Yeryüzünün fiziki özelliklerini ve insanın bu coğrafi özelliklerle olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Yöntem: Harita analizi, iklim ve topografya çalışmaları gibi yöntemlerle coğrafi etkenler araştırılır. Tarihe Katkısı: Coğrafya, olayların meydana geldiği coğrafi koşulları anlamamıza yardımcı olur. Örneğin, savaşların, göçlerin ve ticaret yollarının nedenlerini ve sonuçlarını coğrafi faktörler üzerinden değerlendirmek tarihçilere olayların sebeplerini daha iyi kavrama olanağı sağlar.
4. Sosyoloji (Toplum Bilimi)
Tanım ve Konu: Toplumların yapılarını, ilişkilerini ve toplumsal değişim süreçlerini inceleyen bilim dalıdır. Yöntem: Anketler, istatistikler ve gözlemler gibi sosyal araştırma yöntemleri kullanılır. Tarihe Katkısı: Sosyoloji, tarihteki toplumların sosyal yapısını, toplumsal değişim ve dönüşüm süreçlerini anlamamıza yardımcı olur. Bu sayede tarihçiler, toplumların nasıl geliştiğini ve çeşitli sosyal olayların tarihsel bağlamını daha iyi değerlendirebilir.
5. Epigrafi (Yazıt Bilimi)
Tanım ve Konu: Eski yazıtları, taşlara, metallere ve diğer yüzeylere kazınmış metinleri inceleyen bilim dalıdır. Yöntem: Yazıtların orijinal dilinde çözümlenmesi ve analiz edilmesiyle metinlerin anlamı ortaya çıkarılır. Tarihe Katkısı: Epigrafi, tarihsel olayları ve toplumların inançlarını, yönetim biçimlerini ve günlük yaşamlarını daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Yazıtlar, yazılı kaynakların eksik olduğu dönemlerde tarihçilere önemli bilgiler sunar.
6. Antropoloji (İnsan ve Toplum Bilimi)
Tanım ve Konu: İnsanların fiziki ve kültürel yapısını, kökenlerini ve gelişim süreçlerini inceleyen bilim dalıdır. Yöntem: Alan çalışmaları, karşılaştırmalı incelemeler ve kültürel analizler gibi yöntemler kullanılır. Tarihe Katkısı: Antropoloji, insan topluluklarının kültürel gelişimlerini ve sosyal yapılarını inceleyerek tarihçilerin toplumların geleneklerini ve etkileşimlerini daha iyi anlamalarına olanak tanır. Bu, tarihin kültürel ve sosyal boyutlarının aydınlatılmasına katkıda bulunur.
Bu bilim dalları, tarih araştırmalarını daha kapsamlı ve çok yönlü hale getirerek, geçmişin daha derin ve anlamlı bir şekilde yorumlanmasına yardımcı olur.
1.2 TARİH ÖĞRENMENİN ÇOK YÖNLÜ YARARLARI
Tarih, toplumun hafızasını oluşturur ve geçmişteki deneyimlerden ders çıkararak geleceğe güvenli adımlar atmamıza olanak tanır. Tarih öğrenimi, bireylere kimlik kazandırır, toplumsal değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynar. Toplumda aidiyet ve birlik duygusu oluşturur. Tarih bilinci, uluslararası ilişkilerde de önemli bir rehberdir. Milletler, geçmiş deneyimlerinden yararlanarak geleceğe yönelik stratejiler geliştirirler. Ayrıca, tarihin doğru anlaşılması için olaylar, kendi döneminin şartları ve değer yargılarıyla değerlendirilmelidir.
1.3 ZAMANI ANLAMLANDIRMA
Zaman, evrensel bir gerçekliktir ve insanlar zamanı bölümlere ayırarak yaşamlarını kolaylaştırmışlardır. Tarih boyunca farklı toplumlar zamanı ölçmek için çeşitli takvimler geliştirmişlerdir. Güneş yılı ve ay yılı esasına dayanan takvimler, toplumların yaşamını düzenlemiş ve sosyal hayatın bir parçası haline gelmiştir. Takvimlerin başlangıç noktaları toplumlar için önemli olaylara dayandırılmıştır. Örneğin, İbraniler yaradılış yılına, Müslümanlar Hicret’e (622) dayanan takvimler kullanmışlardır.
Tarih Boyunca Kullanılan Farklı Takvim Sistemleri
1. Mısırlılar ve Güneş Yılı
İlk Kullanım: Mısırlılar tarafından icat edilmiştir.
Esası: Güneş yılını esas alır.
Detay: Nil Nehri’nin taşma zamanlarını belirlemek amacıyla kullanılmıştır. Güneş yılını esas alarak 365 gün 6 saatten oluşan bir yılı hesaplamışlardır. Bu takvimde yılın dört mevsime bölünmesi esastır.
2. Sümerler ve Ay Yılı
İlk Kullanım: Sümerler tarafından geliştirilmiştir.
Esası: Ay yılına dayanmaktadır.
Detay: Sümerler, ayın evrelerini gözlemleyerek bir ayın 29,5 gün sürdüğünü fark etmişler ve takvimlerini buna göre düzenlemişlerdir. Yıl 354 gündür ve 12 aydan oluşur.
3. İbraniler ve Yaradılış Takvimi
İlk Kullanım: İbraniler tarafından MÖ 3761 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Esası: Dünya’nın yaratılış yılına dayandırılmıştır.
Detay: İbrani takviminde, Dünya’nın yaratılış yılı başlangıç kabul edilmiştir. Dini ve kültürel olayları belirlemede kullanılmıştır.
4. Yunanlar ve Olimpiyat Takvimi
İlk Kullanım: Yunanlar tarafından MÖ 776 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Esası: Olimpiyat oyunlarının başlangıç tarihi esas alınmıştır.
Detay: Yunanlar, ilk olimpiyat oyunlarının yapıldığı yılı (MÖ 776) takvimlerinin başlangıç yılı olarak kabul etmişlerdir.
5. Miladi Takvim
İlk Kullanım: Romalılar tarafından geliştirilmiştir.
Esası: Güneş yılına dayanmaktadır.
Detay: Miladi takvim, Hz. İsa’nın doğumunu esas alır. Papa XIII. Gregorius’un düzenlemesiyle bugünkü halini almıştır ve dünyada en yaygın kullanılan takvimdir. Bir yıl 365 gün 6 saattir. günümüzde dünyada en yaygın kullanılan takvimdir. Bir yıl 365 gün 6 saattir. Başlangıcı, Hz. İsa’nın doğumundan bir hafta sonrası yani 1 Ocak’tır. Kökeni Mısırlılara dayanan bu takvimi Romalılar geliştirmiş ve Papa 13. Gregorious (Gregoryen) son şeklini vermiştir. Bu nedenle “Gregoryen takvimi” de denir. Ülkemizde 1 Ocak 1926’dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
6. Hicri Takvim
İlk Kullanım: MS 622 yılında, Müslümanlar tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
Esası: Ay yılı esasına dayanmaktadır.
Detay: Hicri takvim, Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiği yıl olan 622’yi başlangıç olarak kabul eder. Bir yıl 354 gün 8 saat 48 dakikadır ve dini günler bu takvime göre hesaplanır.
7. Celali Takvim
İlk Kullanım: Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah döneminde MS 1079 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Esası: Güneş yılı esasına dayanmaktadır.
Detay: Ömer Hayyam tarafından hazırlanan bu takvimde başlangıç noktası olarak 15 Mart 1079 alınmıştır.
8. Rumi Takvim
İlk Kullanım: Osmanlı Devleti tarafından 1839’da kullanılmaya başlanmıştır.
Esası: Güneş yılı esasına dayanmaktadır.
Detay: Mali işlerin düzenlenmesi amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Miladi takvimle arasında 584 yıl fark vardır.
9. 12 Hayvanlı Türk Takvimi
İlk Kullanım: Göktürkler ve Uygurlar tarafından kullanılmıştır.
Esası: Güneş yılı esasına dayanmaktadır.
Detay: 12 yılda bir döngü yapan bu takvimde, her yıl bir hayvan ismiyle adlandırılır. Örneğin, sıçan, öküz, pars, tavşan gibi hayvanlar yılları temsil eder.
Tarih Boyunca Kullanılan Diğer Takvimler
- Maya Takvimi:
- Kullanıldığı Yer: Orta Amerika’da Mayalar.
- Esası: Güneş yılına dayalıdır, aynı zamanda döngüsel bir yapıya sahiptir.
- Özelliği: Maya takvimi, “Haab” (365 gün) ve “Tzolk’in” (260 gün) adında iki ayrı döngüye dayanır. Bu takvimler, tarım faaliyetleri ve dini ritüeller için kullanılmıştır. Ayrıca Maya Takvimi 2012’de popüler olmuştu, çünkü takvimin bir döngüsünün sona erdiği yıldı.
- Babil Takvimi:
- Kullanıldığı Yer: Antik Mezopotamya’da Babiller.
- Esası: Ay yılına dayalıdır.
- Özelliği: Ay’ın evrelerine göre düzenlenmiştir ve her yıl 12 aydan oluşur. Ekstra aylar, Güneş yılı ile senkronize edilmek için eklenirdi.
- Hindu Takvimi:
- Kullanıldığı Yer: Hindistan’da.
- Esası: Güneş ve Ay’a dayalı karma bir sistemdir.
- Özelliği: Hindu takvimi çeşitli festivaller ve dini olaylar için kullanılan çok karmaşık bir sistemdir. Birçok farklı versiyonu bulunur. Bugün hala Hindistan’ın bazı bölgelerinde kullanılır.
- Japon Takvimi:
- Kullanıldığı Yer: Japonya.
- Esası: Ay yılı esasına dayanır.
- Özelliği: Japon takvimi, Çin takviminden etkilenmiştir. Ancak Meiji döneminden (1868) sonra Batı takvimi benimsenmiştir. Buna rağmen, Japonya’da hala İmparatorluk dönemlerine dayalı “gengo” takvimi kullanılmaktadır.
- Çin Takvimi:
- Kullanıldığı Yer: Çin ve çevresi.
- Esası: Güneş ve Ay’ın hareketlerine dayalıdır.
- Özelliği: Çin takvimi, 12 hayvanlı döngüye dayanır ve yıllar sıçan, öküz, kaplan gibi hayvan isimleriyle adlandırılır. Bugün hala Çin Yeni Yılı gibi önemli festivaller bu takvime göre kutlanmaktadır.
Günümüzde Halen Kullanılan Farklı Takvimler
- Miladi Takvim (Gregoryen Takvim):
- Kullanıldığı Yer: Dünyanın çoğu ülkesi.
- Esası: Güneş yılına dayalıdır.
- Özelliği: Hristiyan inancına göre Hz. İsa’nın doğumu başlangıç olarak kabul edilir. Dünyada en yaygın olarak kullanılan takvimdir.
- Hicri Takvim:
- Kullanıldığı Yer: İslam dünyası.
- Esası: Ay yılına dayalıdır.
- Özelliği: Hicri takvim, Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretini başlangıç kabul eder (622). Dini günler, Hicri takvime göre belirlenir.
- Yahudi Takvimi (İbrani Takvimi):
- Kullanıldığı Yer: Yahudi toplulukları.
- Esası: Ay ve Güneş yılı esasına dayanır.
- Özelliği: Ay yılı esas alınmakla birlikte, her 19 yılda bir 7 yıl, 13 aylık olarak düzenlenir. Yahudi bayramları ve dini günler bu takvime göre belirlenir.
- Çin Takvimi:
- Kullanıldığı Yer: Çin ve Çin kültürüne sahip bölgeler.
- Esası: Ay ve Güneş yılına dayalıdır.
- Özelliği: Çin Yeni Yılı, bu takvime göre kutlanır. 12 hayvanlı döngüye dayalıdır.
- Jalali (Celali) Takvimi:
- Kullanıldığı Yer: İran ve Afganistan.
- Esası: Güneş yılına dayalıdır.
- Özelliği: Miladi takvimle oldukça benzer, ancak 21 Mart’ta başlar. Hicri Şemsi Takvim olarak da bilinir ve özellikle Nevruz gibi kutlamalar bu takvime göre yapılır.
- Hindu Takvimi:
- Kullanıldığı Yer: Hindistan ve Nepal.
- Esası: Güneş ve Ay’ın hareketlerine dayalıdır.
- Özelliği: Hindu festivalleri ve dini törenler bu takvime göre belirlenir. Halen kullanılan çeşitli versiyonları vardır.
Özet:
İnsanlık tarihi boyunca farklı kültürler ve medeniyetler, zamanlarını yönetmek ve önemli olayları takip etmek için çeşitli takvim sistemleri geliştirmiştir. Günümüzde de Miladi takvim dünya genelinde en yaygın takvim olarak kabul edilse de, İslam, Yahudi, Çin, Hindu ve İran kültürlerinde kullanılan diğer takvimler hala önemini korumaktadır.
Yüzyıl Hesaplama:
Yüzyıl hesaplama, tarihleri yüzyıllara ayırarak olayları daha büyük zaman dilimlerinde anlamlandırmamızı sağlar. Hem MÖ (Milattan Önce) hem de MS (Milattan Sonra) tarihlerde yüzyıl hesaplama yöntemi benzerdir, ancak MÖ tarihlerde küçük bir fark vardır. Şimdi, hem MÖ hem MS için yüzyıl hesaplamayı adım adım inceleyelim.
a. MS (Milattan Sonra) Tarihler İçin Yüzyıl Hesaplama:
MS tarihlerde yüzyılı hesaplamak için yılın ilk iki basamağına bakarız, ancak eğer yıl tam bir yüzyılın sonuna denk gelmiyorsa bir ekleme yaparız.
Örnekler:
- 2005 yılı:
- 2005’in ilk iki basamağı 20’dir. Ancak tam 100’e bölünmediği için bir ekleriz: 21. yüzyıl.
- 1500 yılı:
- 1500, tam olarak 15. yüzyılın son yılıdır. Çünkü 100’e bölündüğünde tam çıkar. O yüzden 15. yüzyıl.
- 1889 yılı:
- İlk iki basamağa baktığımızda 18 çıkar. 1889 yılı tam bir yüzyılın sonu olmadığı için bir ekleriz: 19. yüzyıl.
Özet:
MS bir tarih verilmişse:
- Yılın ilk iki basamağına bak (örneğin 1900 için 19).
- Eğer yıl tam 100’e bölünmüyorsa bir ekle.
- 1999 = 20. yüzyıl, 2024 = 21. yüzyıl.
b. MÖ (Milattan Önce) Tarihler İçin Yüzyıl Hesaplama:
MÖ tarihlerde hesaplama mantığı benzer olsa da, bu kez sonuca bir ekleme yapmamıza gerek kalmaz çünkü zaman tersine ilerlediği için, örneğin 300 yılı MÖ, 3. yüzyılın başlarındadır.
Örnekler:
- MÖ 500 yılı:
- 500 yılı MÖ, 5. yüzyıla denk gelir. Burada herhangi bir ekleme yapmayız: MÖ 5. yüzyıl.
- MÖ 220 yılı:
- 220 yılının ilk iki basamağı 2’dir. Bu, MÖ 3. yüzyıla denk gelir. Burada da ekleme yapmamız gerekir: MÖ 3. yüzyıl.
- MÖ 89 yılı:
- İlk iki basamak 0’dan küçük bir sayı olduğu için, bu durum MÖ 1. yüzyıl olarak kabul edilir.
Özet:
MÖ bir tarih verilmişse:
- Yılın ilk iki basamağına bak ve bu basamak doğrudan yüzyıl olur.
- MÖ 350 = MÖ 4. yüzyıl, MÖ 120 = MÖ 2. yüzyıl.
- Eğer yıl 100’den küçükse, MÖ 1. yüzyıl.
Genel Örnekler:
- MS 2024 yılı:
- İlk iki basamak 20, bir ekleriz. 21. yüzyıl.
- MÖ 476 yılı:
- İlk iki basamak 4. Yani MÖ 5. yüzyıl.
- MS 1453 yılı:
- İlk iki basamak 14, bir ekleriz. 15. yüzyıl.
Bu yöntemlerle, hem MÖ hem de MS yıllar için doğru yüzyılı kolayca hesaplayabilirsin!
Soru: MÖ 350 yılı, MÖ 4. yüzyıl. bu doğru mu?
Evet, MÖ 350 yılı MÖ 4. yüzyıl olarak doğru bir hesaptır.
Şöyle açıklayayım:
- MÖ 301 ile MÖ 400 arasındaki yıllar, MÖ 4. yüzyıla denk gelir.
- Dolayısıyla MÖ 350 yılı, bu aralıkta yer alır ve MÖ 4. yüzyıla aittir.
Yani, MÖ 350 yılı = MÖ 4. yüzyıl doğru bir ifadedir.
Soru: O halde MÖ 225 yılı MÖ 3. yüzyıl olur. Doğru mu?
Evet, MÖ 225 yılı MÖ 3. yüzyıl olur, bu doğru bir hesaptır.
Şöyle açıklayayım:
- MÖ 300 – MÖ 201 yılları, MÖ 3. yüzyıla denk gelir.
- MÖ 225 yılı, bu aralıkta olduğu için MÖ 3. yüzyıl olarak kabul edilir.
Yani, MÖ 225 yılı = MÖ 3. yüzyıl ifadesi doğrudur.
Terimler:
- Kronoloji: Tarihsel olayların zaman sırasına göre dizilimi.
- Epigrafi: Taş, mermer ve metal gibi sert yüzeylere yazılmış yazıların incelenmesi.
- Antropoloji: İnsan topluluklarının kültürel ve biyolojik özelliklerini inceleyen bilim dalı.
- Güneş yılı: Bir yılın, dünyanın güneş etrafında tam bir tur dönmesi süresi, 365 gün 6 saat.
- Ay yılı: Ayın dünya etrafındaki hareketine dayanan takvim, 354 gün.
Mobil Uygulamamızı İNDİRİN! AÖL Yeni Müfredat Çıkmış Sınav Sorularını Çözün!
Eklenme Tarihi: 5 Kasım 2024
Konu hakkında yorumunuzu yazın